“ton nefes almıyor.” diye yakınıyor, dünyaca ünlü
piyananist pierre-laurent aimard; tona nefes aldıracak kişi ise yanında onu
dikkatle dinlemekte. steinway & sons’ın baş piyano teknikeri stefan
knüpfer’in pierre-laurent aimard’la, bach’ın füg sanatı (die kunst der füge)
adlı eserinin kayıtları için yaptıkları, bir yıla yayılan işbirliğini merkeze
alan film; knüpfer’in lang lang, buchbinder*, brendel* başta olmak üzere üst
düzey virtüözler ve klasik müziğe mizahi bir açıdan yaklaşan richard hyung-ki
joo, aleksey igudesman ikilisiyle yaptığı çalışmalarla zenginleşirken bir
piyano akortçusunun, zanaatla sanat arasında gidip gelen mesleğini en üst
düzeyde icrasına tanıklık ediyoruz.
knüpfer’in görevinin akordu kaçmış bir piyanoyu
çalınabilir hâle getirmek üzere telleri gevşetip germekten ibaret olduğu
sanılmasın. işe, kendilerine özgü kişilikleri ve seri numaralarından oluşan
adları olduğunu öğrendiğimiz piyanolardan, çalınacak parçalara ve piyanistin
vizyonuna uygun olanları önermekle başlayan knüpfer, piyanistlerin; bir notanın
tınısının sona doğru açılması veya kapanması ya da ikisini de aynı anda
yapması, her notanın aynı renk olması ya da bir gökkuşağını andırması gibi bize
göre uçuk, onların dile getirişlerine bakılırsa gayet anlaşılır ve doğal
taleplerini; konser salonunun kimi fiziksel özelliklerinin ve salonun bulunduğu
şehrin ikliminin de dâhil olduğu pek çok etkenin yoluna çıkardığı engelleri,
yaratıcı modifikasyonlarla aşarak, en ince ayarlamalarla karşılamak zorunda.
özellikle, tam her şey yoluna girdi dendiği anda bir soruyla çıkagelen
aimard’ın, titizliğin sınırlarının zorlandığı, bir notanın hoşa gitmeyen tonu
yüzünden her şeyin baştan alındığı kayıt seanslarında, piyano akortçusunun
yaratım sürecinin ne denli aktif bir katılımcısı olduğu iyice açığa çıkıyor.
neyse ki sonunda aranan, o hem ifade dolu, hem ketum ton bulunuyor da aimard’ın
bir sonraki huysuzlanmasına kadar kayıtlara devam edilebiliyor.
kuyruklu konser piyanoları ve ele geçmeyen, geçtiği
anda kaybedilen kusursuz tonla ilgili bir film bu. filmin daha önce başka
belgesellerde de birlikte çalışmış yönetmenleri robert cibis ve lilian franck
yalnızca meraklısını ilgilendireceği düşünülen bir konuyu mizahi ve canlı bir
kavrayışla anlatmayı başarıyorlar. öyle ki, sürekli üstesinden gelinmesi
imkânsız görünen yeni bir görevi tamamlamak üzere koşuşturan knüpfer’in peşi
sıra seğirten seyirci, müziğe yönelik tutkulu bir sevgi ve mükemmeliyetçiliğin
-akortçunun, “neden piyano çalmayı bırakıp alanında uzmanlaştığı” sorusunu
yanıtlarken ima ettiği gibi- belki de delilikle buluştuğu o hassas noktaya
çekildiğini duyumsuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder