Filleri Yansıtan Kuğular: Dali'nin Paranoyak Eleştirel Dönemi'nin en ünlü eseri |
Paranoyayla, beynin rasyonel olarak
bağlantılı olmayan şeyler arasında ilişki kurması açısından ilgilenen Dali,
Paranoyak Eleştirel Teknik'i sanrısal fenomenlerin çağrışım ve yorumlarının
eleştirel ve sistematik nesnelliğine dayanan irrasyonel bilginin spontane
metodu olarak tanımlar. Teknik, kaynağını vazo ve birbirine bakan adamlardan
bildiğimiz çoklu imgelerde bulan görsel yanılsamaya dayanır. Bu metot öznenin
algı sürecinin sürrealist bir eleştirisini amaçlamaktaydı.
Breton, “Nesnelerin Asli Krizi” adlı
yazısında nesnelerin artık değişmez dışsal şeyler olarak düşünülmeyeceğini,
aynı zamanda öznenin bir uzantısı olduğunu söyleyerek hayali nesne kavramını
ortaya atmıştı. Dali’ye göre bu nesnelerin minimum mekanik anlamı vardı, ama
bakıldığında zihnin bilinçsiz eyleminin sonucu olan hayali imgeler
yaratıyorlardı.
Aslında Sürrealistler, daha önce Alman
idealistleri tarafından farklı şekillerde dile getirilen, öznenin algılama
sürecinin aktif bir aktörü olduğu fikrini yinelemekten başka bir şey
yapmıyorlardı, ancak onlardan farklı olarak, algılama sürecini, filozofların
geçmelerine izin olmayan bir alana, bilinçdışına taşıyorlardı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder